Z KUŞAĞI VE GİRİŞİMCİLİK

Z kuşağı, 2000 yılından itibaren dünyaya gelen bireyler olarak tanımlanmaktadır. Özellikle bu kuşak ile beraber dünyaya bazı yeniliklerde doğdu. Internet ve dijitalleşme.

Bu iki kavram görsel efekt ve işlem hızı ile çabucak z kuşağında ilgi ve kabul görmeye başladı. Çünkü bu iki kavramın arkasında muhteşem bir konfor üretti. Hem zihinsel hem de bedensel olarak elde ettiğimiz bu konfor bizde bazı problemler ortaya çıkardı.

Bu problemlerden bedensel olarak en çok şikâyet ettiğimiz obezite ve ona bağlı rahatsızlıklar, zihinsel olarak da Alzheimer ve ona bağlı rahatsızlıklar baş göstermeye başladı.

Düşünsel olarak da problemler doğmaya başladı. Eski nesil gibi düşünce (tefekkür) merkezli bir nesil git gide erimektedir. En basit bir örnek vermek gerekirse; şu an 2000 doğumlu olan yirmili yaşlarında olan bir gence boş bir kâğıt vererek herhangi bir kuruma dilekçe yazmasını istesek, muhtemelen yazamayacaktır. Onun yerine yazılmış bir dilekçenin ilgili yerlerini doldurarak vermek daha kolay, hızlı ve basit gelecektir. Yani boşluk doldurmak…

Veya eğitim sistemimizde genellikle ölçme ve değerlendirme için kullanılan teknik test usulü dür. Ancak klasik diye tabir ettiğimiz ve öğrencinin tamamen zihinsel dünyasını kâğıda aktarılmasını sağlayan teknik tercih edilmemektedir.

Tabi bu zihinsel yıpranmanın ortaya çıkardığı toplumsal problemlerden biri de “girişimcilik” özelliğimizin yok olma eşiğine gelmesi. Bu konu önemli çünkü eğer zihin gelişmez, fikir üretmezsek tüketim toplumu haline gelip üretken halimizi yok olacaktır.

Üretmeyen bir toplum başka toplumların ürettiğini tüketmeye mahkumdur. Sadece ekonomik olarak değil, her alanda tüketmeye mahkûm oluruz. Bugün bütün yaşam alışkanlıklarımız bizim üretmediğimiz ve ithal olarak tükettiğimiz bir ürün olarak karşımızda durmaktadır.

Sonuç olarak gençlerimiz hayatlarında riskin olmadığı, her şeylerinin garantilendiği, ay sonu alacakları maaşın belli olduğu, ne kadar çalışacaklarını bildikleri bir yaşam sistemi arzu etmektedirler.

Çözüm olarak; özellikle ailelerin gençlerin meslek seçimlerinde üretken bir meslek seçimi hususunda destek olmalarıdır. Daha da önemlisi ailelerin toplumun meslek baskısına dayanmalarıdır…